12 Aralık 2010 Pazar

Film Pazarı...

Bugün izlediğim (izlemek de geç kaldığım)  bir diğer film Amelie oldu.  Fransız filmlerini pek sevmem ama Amelie'yi sevdim.  Amelie biraz tuhaf birisi, Ally Mcbeal gibi nevrotik tepkileri var. Hayal görüyor bazen,  başkalarının mutluluğunu isteyen modern Polyanna oluyor bazen de, kendi yalnızlığının farkına varıyor.Aşkın peşinden gidiyor.

Filmin detaylarında çok güzel hayat dersleri var. Repliklerden bir kaçı;

''Hayat, hiç sahnelenmeyecek bir oyunun tekrarlanan provasıdır."

''Hayat çok tuhaf. Çocukken zaman çok yavaş geçer. Sonra bir de bakmışsın 50 yaşına gelmişsin ve çocukluğundan ne kaldıysa geriye, bir kutuya sığmıştır, tozlu bir kutuya.''

''Parmak gökyüzünü gösterdiğinde sadece aptallar parmağa bakar.''

"Sevgili Amelie, senin kemiklerin benim gibi camdan değil, hayatın kapısını çalabilirsin. Eğer bu fırsatın kaçmasına izin verirsen, bu durumda kuruyan ve kırılganlaşan senin kalbin olur, benim kemiklerimde olduğu gibi.''

''Siz bir sebze bile olamazsınız, çünkü bir enginarın bile kalbi vardır."

''Sensiz şimdiki duygularım ancak geçmişin kuru bir kabuğu olabilir.''

"Havadan bahsetmek zamanı unutmak içindir."

just like heaven

2005 yapimi "just like heaven" pazar gunu izlenebilecek romantik bir komedi... Mm premier'de denk geldim. İzlenesi bir film

Törkiş Turist

Törkiş Turist;  Cüneyt Özdemir'den yerinde bir analiz. Anlatılanların çoğuna şahit oldum, bir kısmını da yaptım :)

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1032293&Yazar=C%DCNEYT&Date=12.12.2010&CategoryID=97

Av Mevsimi...

Çok şey yazılıyor film hakkında. Aynılarını tekrar etmeyeceğim ama izlenmesi gereken bir film...  Filmin bütününden bağımsız olarak karakterlerin analizi çok güzel yapılmış. Onları ruh halini çok iyi anlayabiliyorsunuz.

Deli İdris'in söylediği türkü zaten dillere düştü. bu sahneyi başka mecralarda görüp beğenen bir çok kişi filmi izler.  Hayde'de insanı içine alan çok güzel  duygular yüklü...

The New York Times

Sabah'ın uzun zamandır pazar günleri eki olarak verdiği The New York Times'ı gazete ve diğer eklerden fırsat kalmadığı için bugüne kadar pek okumazdım.   Bugünkü gazetenin önce başlığı dikkatimi çekti ve okumaya başladım, haberin iç sayfasını da okuduktan sonra diğer haberler de dikkatimi çekti.  Sanırım bu zamana kadar küçük puntolarından ötürü önyargı ile yaklaşarak sıkıcı olabileceğini düşünmüşüm.  Oysaki içeriği çok güzelmiş.  Tavsiye olunur...